ARAFTAYIM

ARAFTAYIM

Hey hat!
Sanki hayattayım.
Bir yanım cennet,
Bir yanım cehennem,
Sanki araftayım.
Bir yol ki,
Kıldan ince,
Kılıçtan keskince,
Sanki sırattayım.
Boynumda kement,
Ayağım kaydı kayacak,
Sanki darağacındayım.
Sanki hayattayım

SEVGİM

Bazı eşikler vardır,
Geçmeye korkarsın.
Bazı engeller vardır,
Takılıp düşeceğini sanırsın…
O eşiğin ardında,
Ya da o engelin önünde kalırsın.
Bir el uzansın istersin,
Gel demesini beklersin.
***
Bazı zamanlar vardır tıkanırsın.
Ne ileri ne de geri,
Tek bir adım atmazsın.
Gücün biter,
Nefesin biter,
Umudun biter.
Sen bitersin.
Ardından gözünün feri söner,
Gece üstüne çöker.
Karanlıkta aydınlığı ararsın.
Bir güneş doğsa dersin.
Çünkü çaresizsin…
***
Bazen kör kütük aşık olursun.
Başın döner bir yere yığılırsın.
Kalkmak imkansızdır,
Gözünü bile açamazsın.
Her şey bitmek üzeredir anlarsın.
Hayata istemeye istemeye,
Gözlerini kaparsın.
İşte o zaman sevdiğine,
Daha bir ihtiyaç duyarsın…
***
Lakin ne acıdır ki,
Sen bunları yaşarken,
O çoktan başka tendedir.
Sen ısrarla davet ederken,
O kim bilir kiminledir.
Gözlerin kapalı onu ararken,
O bambaşka bir yerdedir.
Çırpınırsın son bir gayret,
Ama nafile,
Senin için her şey,
Bitmek üzeredir.
***
Sonra bir mucize gerçekleşir.
Varırsın yanına en nihayet,
Ama çoktan unutmuştur seni,
Onun için artık bir hiçsindir.
Bir kez daha ölürsün.
Bir kez daha kahrolursun.
Ama bu kez,
Onu göremeden öldüğüne değil,
Onu böyle gördüğüne yanarsın.
Ama bu kez ayrıldığına değil,
Buluştuğuna kahredersin…

YOKLUGUN


Yokluğun ne acı, 
Hazretin ne zor görmez misin?
Her sabah ismini haykırarak uyandığım sevgili,
Biraz olsun merhamet edip, 
Beni görmeye gelmez misin?
Hiç olmazsa tek bir sabah, 
Gözlerim açık rüyama girmez misin?

Usandım gölgeni kovalamaktan, 
Bir hayali yaşamaktan,
Rüyalarım sen olmuşken, 
Bıktım ben sensiz sabaha gözlerimi açmaktan.
Eş, dost kim varsa köşe bucak kaçmaktan.
Ölümü özledim sevgili, 
Aşk demek ölmek demekmiş meğer.
Hiç olmazsa bir sabah vakti, 
Na’şımı almaya gelmez misin?

Can benden geçeli,
Tenden ayrılalı hayli zaman oldu,
Bir ben var ayakta ama
O da tatsız tuzsuz bir ten oldu,
Dalı koparılmış, kökleri sökülmüş bir ağaç,
Sudan çıkmış bir balık,
Cam kafeste havasız bir kuş oldu.
Ey canımın sultanı,
Ey ömrümün sahibi,
Emanetin olan bu can viran, yıkık, perişan,
Geri al benden,
Artık taşıyamıyorum derim, almaz mısın?

3/5ARASI

Eskisi gibi değilim, kimselere sokulmuyorum bıktırırcasına,
Bilirsin, yalnız oturamazdım ben,
Hep yanına sokulur, illa Ki tenim tenine değsin isterdim,
Tek kişilik koltuklar mekânım oldu şimdi,
Oturmuyorum kimselerin yanına,
İyiyim yani, gerçekten… Çok daha iyiyim aşkım.

İlk zamanların aksine artık çok fazla düşünmüyorum da seni,
Özellikle sabaha doğru, 4-5 arası çıkıyorsun aklımdan.
Uyuduğum bile oluyor biliyor musun? 
Gözümü bir açıyorum, bakıyorum bir saati harcamışım,
Düşüncelerimde sen olmaksızın, seni düşünmeksizin,
İyiyim yani, gerçekten…Çok daha iyiyim aşkım.

Bilirsin, telefon düşmezdi elimden…
Olurda ararsın belki diyerek,
Kulağım zil sesinde, öylece beklerdim.
Artık telefon taşımıyorum bile yanımda,
Kayıplardayım yani, arayan bulamıyor hiçbir yerde beni,
İyiyim çünkü, çok daha iyiyim aşkım.

Hatırlar mısın, ne çok kızardın bana,
Sürekli ardında gezdiğimden yakınırdın hep,
Mutfakta bulaşık yıkarken, salonda temizlik yaparken
Ve hatta duş alırken bile kapında beklememden sinir olurdun,
Git derdin hani, git biraz huzur ver…
Artık dolanmıyorum kimselerin ardından,
Çekiliyorum karanlık odamda tek kişilik koltuğuma,
Huzur veriyorum hem kendime, hem başkalarına.
İyiyim çünkü, çok daha iyiyim aşkım.

Ölüm en büyük korkumdu bilirsin…
Hep seni bırakıp gitmenin sıkıntısını yaşardım içten içe,
Sıkılırdın bu konudan konuşmaya, kapatırdın sürekli mevzuyu,
Artık korkmuyorum biliyor musun?
İyiyim çünkü, çok daha iyiyim, çok daha iyiyim aşkım.

CANIMIN CANANI

Ben dipsiz bir çukur, 
Karanlık bir dehliz
Sen, güneşin ulaşamadığı tenhamda açan yaban gülü,
Ben gülleri solmuş, 
Yaprakları savrulmuş, 
Dikenli bir dal,
Sen, gül koktuğum zamanlarda kıymetini bilemediğim bülbül…

Ben geceyim, zifiri karanlık… 
Sen, aydınlığı getiren güneş…
Ben toprağım kurak, boz… 
Sen, hasretle beklediğim yağmur…
Ben yatağından taşmış, azgın bir nehir… 
Sen durulmama sebep…
Ben küreksiz bir sandal, 
Sen ortasında kaybolduğum derya…
Ben canından geçmiş meczup, 
Sen candan öte, canımın cananı…

Sen, uğruna ölsem az,
Her şeyimi versem yetmez olanımsın.
Sen, kalan ömrümün sahibi,
Canımın cananı,
Tek sığınağım,
Güvenli limanım,
Fırtınadan koruyanımsın.
Ey sevgili,
Sen şu vefasız dünyada vefa nedir öğretenimsin.
Kimsesizliğimin kimsesi,
Yalnızlığımın bekçisi,
Canımın cananısın.

BIR DILEK TUT

başın öne eğikse
yürüyorsan tenhada, tek başına dolaşarak
bilmezsin, yağmurda saklı gökkuşağının rengini
kor ateş içinde yalınayak, geziyorsan canın acıyarak
görmezsin, kırmızının o kışkırtıcı güzelliğini 

gözlerin buğuluysa
düşen her damlada yüreğinde
bir fırtına kopuyorsa amansız
içinde bir çınar devriliyor
ruhun, biraz daha ölüyorsa zamansız
için için ağlıyor, susuyorsan

bir dilek tut
yıldız kaysın geceleri âniden
karanlığı delsin aydınlık
yıldız kaysın geceleri sâhiden
bir umut
ferahlık

UMUT

Umudun kablolara baglandigi yillarin cocugu
Ne yurege dokulmus o nar atesi dindirebildi
Ne manyetolara tukurulmus aciarin derinindeki 
Katiksiz aski bu ciyanlar!… 

Ask onun gozleri yerinden firlarken
Bir sevgili opercesine rahatliginda
Bir tabureyi tekmelerken daragacinda
Sevgiliyle sevisiyormuscasina onurlu
Celladini aglatacak denli duru bir SU!!!
Gibi bakisindaydi…
Ask oydu, ask oydu, ask oydu
Ask icin umut ve umutlarin asigiydi..
Simdi ask sensin siirler de ask ozlem de
Denizlere doyamayisin nedeni bu ask
SU!!!lara yakarisin hep bu yuzden senin!

ELIMDE TUTMAK ISTERDIM

Yıldızlar gecenin karanlığında 
Oynaşırken sana koşmak isterim
Elimde yüreğim bir kuş misali
Hasretle yanına uçmak isterim

Bulut yüklü toprak kokan yüreğim
Irmak gibi sana akmak isterim
Ruhum sarmış gülündeki dikeni
Göz yaşımla sana bakmak isterim

Nerde kabus nerde korku nerde yas
Güneş gibi doğup batmak isterim
Sevda ile yanıp tutuşan eli
Ateş olup közle yakmak isterim

Bir damla yaş olup ela gözünde
Kendimce yavaşça akmak isterim
Gözün içindeki iris ben olup
İçinde ki ben’e bakmak isterim

Ruhum bedenimden çıkarcasına
Adını elimde tutmak isterim
O güzel belini gece düşümde
Kollarımla sarıp yatmak isterim

NEREYE GIDIYORSUN

Dökmüşsün saçlarını, buğulu gözlerinle,
Açılmışsın denize, meçhule giriyorsun,
Acıları yüklenmiş, teker teker sayarak,
Sevgini terk ederek, nereye gidiyorsun.

Yıldızlar senin için, ışığını söndürdü,
Kilitlenen gökyüzü, kilidini indirdi,
Zifiri karanlıklar aydınlığa yenildi,
Beni de al yanına, bensiz mi gidiyorsun

Al beni de yanına, kalbinde yer bulurum,
Baş koyarım göğsüne, sessiz sessiz uyurum,
Aşkın indi kalbime, sen beni biliyorsun,
Bir elveda demeden, nereye gidiyorsun